Ağız sağlığının ayrılmaz parçası olan diş eti sağlığı, pek çok kişinin önem vermediği bir alandır. Çünkü diş etlerinin ağız içindeki önemi tam olarak bilinmemektedir. Diş eti, ağız ve diş sağlığını korumak için önemli olduğu kadar diş etleriyle ilgili yanlış anlamalar dolayısıyla hastalıkları önlemek ve tedavi etmek de zor olabilir. Bu yüzden diş eti sağlığı ile ilgili doğru bilinen yanlışları öğrenmek, ağız bakım alışkanlıklarını gözden geçirerek daha sağlıklı bir ağza sahip olmayı sağlayabilir. Diş eti sağlığı ile ilgili doğru bilinen bazı yanlışları bu yazıda ele aldık!
Diş Eti Çekilmesi Yaşlandıkça Normaldir
Diş eti çekilmesi, birçok kişi tarafından yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak görülse de bu yanlıştır. Diş etlerinin dişlerden geri çekilmesine ve diş köklerinin açığa çıkmasına diş eti çekilmesi denir. Yaşla birlikte diş eti çekilmesi görülmesinin nedeni, yanlış ağız bakım alışkanlıkları veya yetersiz diş eti bakımıdır.
Diş etlerinde çekilme, genellikle diş eti hastalıkları, aşırı sert diş fırçalama, dişlerin yanlış hizalanması veya genetik yatkınlık faktörlerden kaynaklanabilir. Bu nedenle, diş eti çekilmesi yaşlanmayla birlikte kaçınılmaz bir süreç değildir; aksine, iyi bir ağız hijyeni ve düzenli diş hekimi kontrolleri ile önlenebilir. Yaşlı bireylerin de diş eti sağlığına dikkat etmesi ve gerekli önlemleri alması büyük önem taşır.
Diş Eti Sağlığı Yalnızca Ağız ve Diş Sağlığını Etkiler
Diş eti sağlığının yalnızca ağız ve dişlerle ilgili olduğunu düşünmek, yaygın bir yanlış düşüncedir. Aksine diş eti hastalıkları, genel sağlık üzerinde daha geniş etkilere yol açabilir. Diş eti iltihabı veya periodontitis gibi durumlar, vücudun diğer bölgelerine yayılan bakterilerin kaynağı olabilir. Bu durum, kalp hastalıkları, diyabet, solunum yolu enfeksiyonları ve hatta bazı kanser türleriyle ilişkilendirilmiştir.
Diş etlerindeki enfeksiyonlar, kan dolaşımına girerek vücuttaki diğer organlara da zarar verebilir. Mesela; diş eti hastalıkları, kalp damarlarını etkileyerek kalp krizi riskini artırabilir. Ayrıca diyabet hastalarında da diş eti hastalıkları yaygın görülebilir.
Diş Taşı Temizliği Diş Etlerine Zarar Verir
Diş taşı temizliğinin diş etlerine zarar vereceği yanılgısı, pek çok kişi tarafından yaygın kabul edilen bir görüş olsa da bu yanlıştır. Tem tersi; diş taşı temizliği, diş eti sağlığını korumak ve iyileştirmek açısından kritiktir. Diş taşları, dişlerin yüzeyinde biriken plakların oluşturduğu sert kalıntılardır ve bunlar, düzenli olarak temizlenmediğinde diş eti hastalıklarına neden olabilir.
Diş etlerinin iltihaplanmasına neden olan diş taşı, bakteri birikimine zemin hazırlar. Bu durum, diş eti iltihabı (gingivit) ve daha ileri aşamalarda periodontitis gibi ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Profesyonel diş hekimleri tarafından yapılan diş taşı temizliği, diş eti sağlığını korumak açısından oldukça önemlidir. Diş eti sağlığı için ne yapılmalı sorusuna düzenli diş hekimi ziyaretleri ve diş taşı temizliği oldukça önemlidir.
Diş Eti Kanaması Normaldir
Diş eti kanamasının normal olduğu yanılgısı, oldukça yaygındır. Ancak diş eti kanaması sağlıklı bir durum değildir; aksine diş eti iltihabı ve diğer ağız sağlığı hastalıklarının bir belirtisi olabilir. Dişleri fırçalarken veya diş ipi kullanırken diş etleri kanayabilir ve bu durum genellikle diş etlerindeki enfeksiyonu gösterebilir.
Sağlıklı diş etlerinde genellikle kanama meydana gelmez; zamanla plak birikimi dolayısıyla bakteriyel enfeksiyonlardan dolayı diş etleri kanayabilir. Bu da yetersiz ağız ve diş bakımından kaynaklanabilir. Eğer diş eti kanamasına neden olan enfeksiyonlar tedavi edilmezse, ilerde ciddi diş problemleri ortaya çıkabilir.
Diş Eti Sağlığı İçin Yalnızca Diş Fırçalamak Yeterlidir
Diş fırçalamak, ağız ve diş sağlığının önemli adımıdır; ancak tek başına yeterli değildir. Diş eti sağlığı açısından da diş fırçalamak yetersiz kalır. Diş etlerini korumak için diş fırçalamaya ek olarak diş ipi kullanımı önemlidir. Diş ipi, diş fırçasının ulaşamadığı diş aralarına girerek buraları etkili bir şekilde temizleyebilir ve diş fırçalamanın tamamlayıcısı niteliğindendir.
Bunun yanı sıra diş eti sağlığı için gargara kullanmak da önemlidir. Diş hekimlerinin önerdiği gargaraları tercih etmek gerekir. Gargaralar, ağız içinde antiseptik ve antibakteriyel etki göstererek diş eti iltihabının semptomlarını hafifletebilir.
Diş Eti Problemleri Kendiliğinden Geçer
Diş eti hastalıklarının kendiliğinden geçeceği düşüncesi, genel kabul gören ve pek çok kişi tarafından benimsenen bir yanılgıdır. Ancak diş eti sağlığı açısından yanlış olan bu inanç, diş eti hastalıklarının daha da ilerlemesine neden olabilir. Bu tür sorunlar tedavi edilmediğinde, diğer hastalıklara da yol açabilir.
Başlangıçta hafif belirtilerle kendini gösteren diş eti problemleri, zamanla daha da belirgin bir şekilde kendini gösterebilir. Bu durumda, belirtileri fark eder etmez hemen bir diş hekimine başvurmak ve gerekli tedaviyi ve önlemleri almak kritiktir. Özellikle erken teşhis, bu hastalıkları daha hızlı ve etkili bir şekilde tedavi etmenin yoludur.
Diş Eti Hastalıkları Sadece Yetişkinlerde Görülür
Diş eti hastalıklarının yalnızca yetişkinlerde görüldüğü düşüncesi, yaygındır ancak yanlıştır. Çünkü bu hastalıklar, her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Özellikle çocuklukta ve ergenlikte diş eti problemlerinin farkında olup gerekli önlemleri almak, yetişkinlik döneminde de diş eti sağlığına önem vermek açısından önemlidir.
Ergenlik döneminde vücutta meydana gelen hormonal değişiklikler, diş eti problemlerine yatkınlığı da beraberinde getirebilir. Bu dönemde hassaslaşan diş etleri, yanlış diş bakım alışkanlıklarından ve dış faktörlerden daha fazla etkilenebilir. Çocuklukta ve ergenlikte diş eti sağlığı nasıl korunur sorusuna, doğru diş bakımı yapmak ve düzenli diş hekimi kontrollerine gitmek cevap olabilir.
Şekerli Gıdalar Dişlere Zararlıdır, Diş Etlerine Değil
Şekerli gıdalar, dişlere olduğu kadar diş etlerine de zarar verebilir. Ancak bu tür gıdaların yalnızca dişlere zararlı etkisi olduğunu, diş etlerini etkilemediğini düşünmek yanlıştır. Şeker, ağızdaki bakterilerin besin kaynağıdır ve bu bakteriler, şekerleri asitlere dönüştürerek diş minesine zarar verebilir. Bu süreç, diş çürüklerinin yanı sıra diş eti hastalıklarının da gelişmesine yol açabilir.
Aşırı şeker alımı, aynı zamanda vücudun bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve bu da vücudun diş eti enfeksiyonlarıyla savaşma yeteneğini olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla diş eti sağlığı için beslenme çok büyük bir öneme sahiptir.
Diş eti sağlığı ile ilgili bu yanlışları düzeltmek, ağız ve diş sağlığını uzun vadede korumayı sağlayabilir. Genel sağlığı da olumlu etkileyen bu bilgiler, diş etlerine dair farkındalığı artırarak yaşam standartlarını yükseltebilir. Diş etleri hakkında daha detaylı bilgiler almak için bir periodontiste başvurmak gerekir.